Derler ki
Bir çocuk dizinde değil de yüreğinde hissettiği acıdan ağladığı vakit daha gözyaşları yanağından dökülmeden Münker Nekir melekleri o damlaları alır her gözyaşı damlasına karşılık ileride işleyeceği bir günahını silerlermiş. Her gün, sokağına hatta kapısının önüne düşen mermi kovanlarını sayıpta oyun sanan çocuklar var, ha birde savaşın ne demek olduğunu neden olduğunu anlayamayan bilemeyen ama geride bıraktığı virane evlerden sefilliğin çukuruna iki ayağı da batmış varsa anne babalarından yoksa olmayışlarından yaşamsız bir yaşamdan gördüğü kadarıyla acımasız olduğunu bilen biraz daha büyükleri var ki yüreği parça parça olan çocuklardan ileride silinecek olan günahlara karşılık savaşı yaşamaları konusunda o çocuklara şayet tek bir söz hakkı verilseydi onlara bakkala gidip şekerleme almak isteeim derlerdi
Savaş yanlızca orta doğuda değil, baktığınız fakat görMEdiğiniz tüm çocukların yüzü yıkıma uğramış tahterevalli , patlamış bir balon, çatısı uçmuş bakkal, tanışamadıkları pinokyo dinleyemedikleri ninni , alamadıkları taso onların savaştığı yer sadece meydanlarda mı sanıyorsunuz ?
Halbuki kör olmak sadece körlere özgü birşey
Siz çekin şu perdelerinizi gözlerinizden, çekin ki komşularınız evinize giren güneşi kıskansın , imrensin , penceresini açsın..
Ah bütün çocukların annesi olabilsem..
(bkz: çocuklarındilisevgidir)